24 Aralık 2016 Cumartesi

Atilla Dorsay 50. Meslek yıldönümü-Yılmaz Parlar

 DUAYENİN 50 YIL  GAZETECİLİĞİ    

Atilla Dorsay 50. Meslek yıldönümünde 50. yıl şarkısıyla Ailesi tarafından ödüllendirildi. 

Eşi Leman Dorsay’ın sözlerini yazdığı, ozan, şarkıcı, müzisyen kızı Ece Dorsay’în bestelediği Atilla Dorsay’a 50 yılın ödülü… 

SİYAD Sinema yazarları derneğini kurmuş, emek vermiş kurucu Başkan ve Onur Başkanı Atilla Dorsay’ı ne SİYAD Sinema yazarları derneği nede, ilk yazısı 11 Aralık 1966’da Cumhuriyet gazetesinde yayınlanmasına rağmen, TGC Türkiye Gazeteciler Cemiyeti hatırlayıp Altın yıl plaketi takdim etdi.    

50. Meslek yıldönümünde sessiz sedasız kutlamayı ailesi yerine getirdi. 

Gazeteciler Cemiyetinden ve SİYAD Sinema yazarlar Derneğinden 50. yıl Altın yıl kutlama beklenirdi, ve en azından yeni gençlerin çalışma şevkini kamçılamak adına hatırlanabilirdi. 

Edebiyatı mükemmel Leman Dorsay sözlerini yazdığı,   90’lı yıllardan beri sanat dünyasında varlık gösteren yetenek sanatcı, ozan-şarkıcı-müzisyen Ece Dorsay’ın bestelediği Atilla Dorsay için 50 yıl şarkısı duayane sürpriz olurken yazarı çok duygulandırdı. 
Düzensiz hayatın haksızlıkların cesur savunucusu rolü üstlenen yapısı, ruhundaki evrim ve devrimleri, sözlerine dökdüğü şarkıları çeşitli müzik mekanlarda icra eden Ece Dorsay bu bestelediği, Annesinin sözlerini yazdığı 50. yıl şarkısını çok anlamlı bulduğu gibi çok yürekden    
okuduğunu söylüyor. 

Ece Dorsay ‘dan söz etmişken, 3. Yu tamamen evde aranje eden, Ece Dorsay’ın akustik gitar ve vokali Sezen Aksu'nun studyosunda kaydettiği, 3 solo albümü var.  
Ajda Pekkan yorumuyla tanıdıgımız Sezen Aksu, Can Algec sarkısının “Vitrin” isimli klibini ceken sözü müzigi kendisine ait olan “Dünyamın Haritası” ikinci klibe imza atdı.

Projelerini sorduğumuz Ece Dorsay, İngiltere'de ufak bir turne, Amsterdam'da Jazz Mekanlarında konserler vermek, bağımsız plak şirketinden İngilizce albüm çıkarmak gibi hedeflere yönelmiş.
Ocak 2017'de Nişantaşı Aşk Kahve'de sahne alacağını açıklarken, global oluşumlar için video çekimleri, Budapeşte'de konser, Türkiye'de okul konserleri planları arasında. 

Tarih boyunca isim yapan insanla özdeşleşen duayen sözcüğü vardır. Kültür hayatında değişmez bu olgu onurlu bir sıfatdır. 
Duayen yazarlık diğer insanlardan diğer yazarlardan farklı olmaktır. Bu fark kendisini hatırlayan ve hatırlatan insan olmayı da içermekdir. 
Zamana, kişiye göre değişen ortamlarda güç aslında iz bırakdığı zaman süreklilik arzetdiği zaman varlığını kaybetmez. 
Dünü, bugünü, kültürel dünyasında sinema gibi görsel bir kültürde görmediğimiz şeyleri gösteren sinema dünyasından söz, yazı, görüntü üçgeninde somutlaşmış olanları soyut ve somutda sizlere sunan, yazılarında doğru, gerçek içerikle kurulu, seyirci ile dostluk köprüsü kuran bir yazardan bahsediyorum, Atilla Dorsay’dan… Zaman zaman her ortamda dile getirdiğim yüz yılda bir gelebilecek, değerlerimizden bahsediyorum.
Yılların tecrübesi ile gözlemlerini edebi anlatım diliyle yazıya dökmesi, böyle bir algılama ile yazılarıyla bütünleşen sinemanın bilgi örgüsüyle toplumu aydınlatmada bilgilendirmedeki yeri ve rolü ile sonraki nesillere aktaran yadsınamaz emekleri olan aynı zamanda 50 yıla sığmayan 60’a yakın kitaplar, başta Hindistan Sıcağından Norveç Buzuluna, Hepsi Senin İçin, Benim Beyoğlum, 12 Eylül Yılları ve Sinemamız, 50 yılı ele alıp bakacağımız o kitaplara imza atan Atilla Dorsay..

Başarının yolculuğunda 50 yılı geride bırakan, dünya sinema yazarlarının en köklü isimleri arasında yer alan Türk ve dünya sinemasının duayen eleştirmeni gazeteci-yazar Atilla Dorsay, “Yeşilçam’dan 100 Portre" kitabının lansmanında sergisiyle süslerken, onunla zenginleşen sinema yazıları kadar 100 yıla damgasını vuran sinema emektarları, starları onun sayesinde bir kere daha hatırlandı. 

50 yıllık yazarlık yaşamına dair gösterdiği öyle örnek alınacak entrümanlar varki; Türk sinemasına ışık tutacak bilgi serveti emeğini unutmak mümkün olmıyacakdır.
Sözcüklere bu denli itibar eden saf, yalın, sade güzelliği, edebi anlayışı tartışılamaz bir dil ustasını yazmak gerçekden çok zor.  ..
Kitapları okuyan hangi kuşaktan olursa olsun mutlaka Atilla Dorsay’ın adını takdirle anacaktır. 
yilmazparlar@yahoo.com

9 Aralık 2016 Cuma

Çigdem Sezgin-Kasap Havası-Yılmaz Parlar


Kasap Havası; Türkiye’de aşk yaşanır mı?
“Kasap Havası” filmine gitmeniz için çok nedenleriniz var…

Omuzdan omuza uzanan, birleşen ellerle ve şekil olarak yan yana gelen insanların oynadığı düğün halayının müzik ismi kasap havası neşeyi, eğlenmeyi, coşmayı tetikler. Film bu oyunla başlıyor. Arkasında bir dizi kesitlerle birbirine ekli vagonların oluşturduğu tren gibi içinize yolculuk yaptırıyor. Her istasyonda başka bir sürprizle karşı karşıya kalıyorsunuz. Merak ediyorsunuz, sonuçları göremiyorsunuz. Yaşanan hayat kesitinden sizinle örtüşenleri bir kere daha gözden geçiriyorsunuz.


Aldatmak mı-aldatılmak mı- Unutmak mı-unutulmamak mı ? Sorguluyorsunuz..

Kendi içinde yolculuk yaptıran filmde kendinizden mutlaka bir parça bulacak yutkunacak sorgulayacak yeniden doğruları arıyacaksınız.
Kalbimizin en özel yerinde titizlikle büyüttüğümüz sevdamızı kimler karartmıyor ki. O güzel duyguyu yaşamamıza kimler engel olmuyor ki.
Öyküsü, anne baskı ve beğenisiyle sevmediği kızla nişanlanmak istenen taksi şoförlüğü yapan gencin, yaşca kendisinden büyük, terzilik yapan kadına aşık olması ekseninde gelişen “Kasap Havası” Çiğdem Sezgin’in ilk uzun metraj filmi.
Filmin oyuncu kadrosunda, Şenay Gürler, İnanç Konukçu ve Hakan Karahan yer alıyor. Yapımı 1 Mart Film, dağıtımı MC Film tarafından yapılan filmin diğer oyuncuları Özay Fecht, Levent Ülgen, Can Kolukısa, Cemre Ebuzziya.

Görüntü Yönetmenliğini Ersan Çapan’ın üstlendiği, Demircan Demir’in müziğini yaptığı filmde, yönetmen Çiğdem Sezgin ile yaptığımız kısa söyleşide; Çiğdem Sezgin amacının mükemmellik peşinde olduğunu filmde aranan kriterlerin tümüne en iyi bir biçimde cevap verebilmek olduğunu söylüyor. Film basın gösterimini izleyen değerli tiyatro ve sinema oyuncusu Derya Alabora ise film aldığı ödülleri haketdiğini ve diğer film festivallerinde yine ödül almaya layık olduğunu söyleyerek beğenisini özetledi.

Film 9 aralık 2016 da vizyona giriyor.

yilmazparlar@yahoo.com

27 Eylül 2016 Salı

Adana Film Festivali 19 - 25 Eylül 2016 açılışı-Yılmaz Parlar


ONUR ÖDÜLE LAYIK GÖRÜLENLER
19 - 25 Eylül 2016 tarihleri arasında düzenlenen Büyükşehir Belediyesi tarafından adı Uluslararası Adana Film Festivali olarak değiştirilen, Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması, Ulusal Öğrenci Filmleri Yarışması, Akdeniz Ülkeleri Kısa Film Yarışması ve "Adana" Konulu Senaryo Yarışması bölümleri olan 23. Uluslararası Adana Film Festivali’nin Onur ödülleri Adana Hilton Otel’İ Balo Solonunda düzenlenen görkemli bir törenle sahiplerine verildi.
Tarık Akan’ın hayatını anlatan kısa bir film ile başlayan Sunuculuğunu tecrübeli oyuncu Ciğdem Tunç’un üstlendiği görkemli gecede, Onur Ödülleri; layık görülen yazar Osman Şahin’e, oyuncu eğitimci Ayla Algan’a sinema oyuncusu Murat Soydan’a teslim edildi.

Geceye Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, Adana ili Vali yardımcıları, milletvekilleri, festival kurulu, sinema oyuncuları, festivalde yarışan filmlerin yönetmen ve oyuncu ve ekipleri, sanatçılar, sinema yazarları ve çok sayıda seçkin davetli katıldı.

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü konuşmasına, öncelikle Tarık Akan ile ilgili sözlerle başladı. Tarık Akan’ın vakur bir duruş sergilediği için takdirlerini ifade etdi. Başkan Hüseyin Sözlü Türkiye’nin önemli kültür sanat etkinliklerinden biri olan Uluslararası Adana Film Festivali kapsamında gerçekleştirilecek yarışmalarla ilgili yönetmeliklerin yayınlandığını, festivale her yıl olduğu gibi bu yıl da yoğun ilgi ve katılım beklediklerini, Dünya Sineması, özel gösterimler, Türk Film Pazarı, atölyeler, söyleşiler ve konserlerde sanatseverlerle buluşacağı programı dile getirdi.
Başkan Hüseyin Sözlü “İlk kez 1969 yılında Belediyemiz tarafından düzenlenen ve bu yıl 19-25 Eylül tarihlerinde
yapacağımız; Türk Sineması için oldukça önemli bir etkinlik ve destek olan Uluslararası Adana Film Festivali her yıl olduğu gibi bu yıl da sanat vasıtasıyla tüm dünya ile kucaklaşmayı hedefliyor. Türkiye’nin en köklü festivallerinden birine ev sahipliği yapıyoruz. Buna sahip olma onurunu, sanata ve sanatçıya verdiğimiz değerle yaşatıyoruz. 2016 yılında da kendini yenileyen ve sanatçının yanında duran bir festival olarak emin adımlarla ilerleyeceğiz” dedi

Başkan Sözlü  Adana kültür ve sanatın bereketli toprakları. Türk kültürüne Türk sinemasına önemli değerler yetiştirmiş bir kent olduğunu söylerek “Seçildiğimiz ilk yıl festivalimizi gerçekleştirdik. Geçen yıl yaşadığımız terör ortamından dolayı, yarışma bölümünü uygulamıştık. Tabi Türkiye sanata ara vermemeli. Sanatını ertelememeli. Adana bereketli topraklarında; sanata, kültüre, sinemaya ev sahipliğine devam etmeli. Görevde kalacağım olağan süre 5 yıl içinde bu festivali gerçekleştireceğiz.

Bu yıl 15 Temmuz kalkışması yaşadık. Bu milletin bütün değerlerine saldırdılar. Ama bizde bundan dolayı her şeyi öteleyerek bunların hedeflerine hizmet etmiş olmamamız lazım. Bütün şehitlerimizi anıyoruz. Onların ödediği bedeller var. Biz bu festivali, yarışmamızı yapıyoruz. Onların aziz hatırası önünde saygı ile eğiliyoruz" açıklamasında bulundu.

Festivale katkıda buluna kurum ve kuruluşlara takdim edilen plaketler sınrasında, yorumcu ve oyuncu Ayşegül Aldinç piyano ve klarnet eşliğinde beğenilen şarkıları icra etdi

Ayla Algan’da onur ödülünü aldıkdan sonra ‘Koca Öküz’ şarkısını söyledi.
Festival ödülleri;
Festival kapsamında düzenlenecek yarışmalarda toplam 843.000 TL ödül dağıtılmış olacak. Ulusal Uzun Metraj   En İyi Film ödülü 350.000 TL.  Yılmaz Güney Ödülü, Adana İzleyici Ödülü, En İyi Yönetmen, En İyi Senaryo Ödülü, En İyi Sanat Yönetmeni, En İyi Müzik Ödülü, En İyi Oyuncu dalları ve En İyi Kurgu dallarında da akçeli ödüller verilmiş olacak.
yilmazparlar@yahoo.com

8 Mayıs 2016 Pazar

ADIM ADIM: IŞIĞA GİDEN YOL-YILMAZ PARLAR HABERİ

ADIM ADIM: IŞIĞA GİDEN YOL

Engel, onların engelli vücutlarında değil bizim zihinlerimizde…


Evet cesurca gişe endişesi olmayan yapımcılığını Mine Vargı ve Pelin Uzun’un, senaryo yazarlığı ile yönetmenliğini Sinan Uzun’un üstlendiği  "Adım Adım Işığa Giden Yol" bu filme gitmeniz için çok neden var demiyeceğim. Tek sebeple gitmelisiniz. Korkunuz yarın bir kaza sonucu kendinizin veya çok yakınınızın engelli kalma korkunuz için değil, insanlık duygusu kazanmış, insanlık öğrenebilmiş insanların dünyasından hasta, çocuk, yaşlı, engelli gibi toplumun en zayıf kesimini ayaklar altına almamanız için, gitmelisiniz. Engelliye algı sorunumuz var. Zihniyet sorunu engelli vatandaşın en büyük engeli...Belkide dezavantajlı olan bizleriz..    

Şimdi engelliliğe dayalı ayırımcılığa ilişkin düzenlemelere göz atalım; Engelli istihdamını teşvike yönelik yasal düzenlemeler, Engellinin sosyal güvenlik hakları, Engelli istihdamında fiziki erişim sorunu ve çözüm önerileri, Çalışan engelli bireylerin hak mücadelesi konuların başında geldiğidir.

Hukuki Yaptırım- 4857 sayılı İş Kanununa göre engelliliğe dayalı ayırımcılık, İşçilere eşit davranma ilkesi.

İş Kanununa göre, iş ilişkisinde veya sona ermesinde engelliliğe dayalı ayırımcılık yasağı (özel düzenleme), ihlal edildiği takdirde  dört aya kadar ücreti tutarında ayırımcılık tazminatı öngörmektedir.

5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanun – Engelliliğe Dayalı Ayırımcılık; Engelliliğe dayalı ayırımcılığın tanımlanması, 06.02.2014 tarihli 6518 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucunda olmuştur. Özel sektörde veya kamuda, engelliye yönelik istihdam talebinin samimi olduğundan söz edilemez. Toplum olarak, dezavantajlı gruplar ve bu grupların ihtiyaçları konusunda ciddi bir eğitime ihtiyaç duyulduğu açıktır.


T. C.  hukuk sisteminde yer alan ve engellilerin çalışma haklarını düzenleyen kurallara genel bir bakış niteliğinde olan bu yazdıklarımız, aksaklıkların engellilerin çalışma haklarına yönelik düzenlemelerden çok uygulamada çeşitli sebeplerden ötürü yaşandığı niteliğindedir.


Tamamen toplum için bireysel sorumluluk içeren bu filmin yapımında Mine Vargı ve Pelin Uzun burada mutluluğun resmini yapmayı başarmış. Kardeşlerimizin sinemada filmleri oynarken mutluluğunu muhtemelen tüm sinema yazarları görmüştür.

Engelsiz filmi hayata geçiren Mine Vargı ile söyleşimizde “Engelli arkadaşlarımızın sinema sektöründe yaşayacakları  zorlukları araştırdıktan sonra, setde nasıl çözüm geliştirebileceğimizi düşündük. Engelliye acıyarak değil, sevgiyle yaklaşalım. Kendilerine acındığını fark ettiklerinde insanlardan uzaklaşır, içlerine kapanır ve kendisini karşılıklı iletişime kapatır. Onları aramıza alalım iyi birer arkadaş ve kardeş olalım.” Şeklinde davranma şeklimizi özetledi.
Mine Vargı, Moral motivasyonunu yüksek tutmak adına sosyal hayatdaki seslerini daha fazla duyurmak, toplumun farkındalığını arttırmak ve onların film sektöründeki yaşadıkları zorlukları bilen birisi olarak onlara özel kendilerinin önemsendiğini hissetmelerini sağlamak için özenle sadece bir filmden ziyade olmadığını sosyal sorumluluk ve duyarlılık projesi olduğuna değindi.
Bu sürecin kendilerine yeni ufuklar açtığını ve tek amacının engelli vatandaşların sesini duyurmak olduğunu anlatan Mine Vargı, Bu filmin burada bitmediğini ve daha da duyarlılığı artırarak yankılanarak devam edeceğinin inandığını söyledi
Türkiye raporu kapsamında; Engellilik olgusu ve çalışma yaşamındaki engellilik, Engellilerin iş hukuku kapsamında çalıştırılması, Engellileri istihdama hazırlama ve aracılık, Engellilerin çalışma yaşamlarını etkileyen olumsuz faktörler bir engelli çalışanın gün içerisinde karşı karşıya kalabileceği zorluklar, Engellilerin çalışma hakkının Türkiye’de  anayasal görünümü, anayasadaki temel hak ve özgürlükler yönünden uluslar arası insan hakları, Hukuku yönünden engelli hakları ile ilişkili genel nitelikteki temel hak ve özgürlükler, Engelli hakları ile ilişkili özel nitelikteki temel hak ve özgürlükler, Kamuda işe girme hakkı uluslararası insan hakları,  Engelli işçi çalıştırma zorunluluğu engelli işçi çalıştırmama cezası, Engelliliğe dayalı ayırımcılığa ilişkin düzenlemeler, Hukuki yaptırım engelli çalışanların işyerindeki sorunları gibi hukuki yönden tüm iyileştirmeler iletişimlerin bileşke nitelindeki sinemanın gücü sayesinde istihdama ışık tutacağı inancındayız. Filme gidiniz bu kesime destek veriniz.
Bu tür filmlerin  ses getirdiğini isteklerin uygulamaların yanlış ve eksik yapılanlarına düzenlemeler getirerek sorunların gittikçe azalan yönde hız kazandığı önemi ortaya çıkmaktadır.

Söz konusu gerçek hikayelerden oluşan Adım Adım: Işığa Giden Yol filmin kimliği;


Gösterim Tarihi: 06 Mayıs 2016’dan itibaren

Dağıtım: Bir Film
Yapım: Toprak Film
Yönetmen: Sinan Uzun
Tür: Dram
Yapım: 2016 - Türkiye
Yapımcı: Mine Vargı ve Pelin Uzun
Film Müziği: Ümran Sevinç  
Oyuncular: Haldun Dormen, Asuman Dabak, Can Filiz, Yüksel Ünal, Gazi Şeker, Memet Sefa Öztürk, Bora Acar Zöngür, Can Ayan, Süreyya Kilimci, Cansu Bizim



yilmazparlar@yahoo.com